Doğalgaz Dergisi 90. Sayı (Ekim 2003)

örüs • opinion karşılamak için değişik ithal kaynaklarına başvurulması anlamına gelmektedir. 2020'de Batı Avrupa'nın doğal gaz ihtiyacının % 60'ını ithal etmesi öngörülmektedir. Avrupa Birliği gaz açığını karşılamak üzere, Hazar Havzası, Rusya Federasyonu, Orta Doğu, Güney Akdeniz ülkeleri ve diğer uluslararası kaynaklardan gelecek doğal gazı Avrupa· ya iletmek amacıyla planlanan "Güney Avrupa Gaz Ringi Projesi" bu çerçevede Türkmen gazı için orta ve uzun vadede yeniden "tercih" konumuna yükselebilir. Bu sebeple her ne kadar BOTAŞ'ın belirttiği gibi 2005'e kadar Türkmen gazı nın Türkiye'ye getirilişi şimdilik bir hayal olsa da daha sonrası için çalışmaların ciddi bir şekilde sürdürülmesi gerekmektedir. Tablo.1, 2 Ekim 2003 tarihinde BOTAŞ'ın resmi İnternet sitesinden alınmıştır. Yukarıda anlatılan sorunlar sebebiyle Trans-Hazar Boru hattının kısa ve orta vadede devreye girmesi çok zor gözükmektedir. Ancak şeffaf yönetim vaadi bulunan AKP Hükümeti Enerji Bakanlığı halen bu projenin 2005'te devrede olacağını iddia etmektedir. Bu sadece kuru bir iddiadan ibaret değildir. Türkiye'nin doğal gaz arz ve talep senaryolarını da hazırlayan BOTAŞ yapmış olduğu hesaplamalara tabiatıyla Türkmenistan'dan 2005'ten itibaren almayı umduğu Türkmen gazını da katmaktadır. Virtual olarak Türkmen doğal gazının hesaplamalara katılması sadece BOTAŞ'ın değil Türkiye'nin ve Türk doğal gaz pazarı ve enerji politikasıyla ilgili olarak ticari veya diğer hesaplamalar yapan herkesin yanıltılmas ına sebep olmaktadır. Daha da ö~emlisi Türk doğal gaz pazarında arz ve talep değerlendirmesi yapılırken ve Türkiye'nin doğal gazda ülkelere göre bağımlılık heMevcut Türkmenistan gazını Türkiye üzerinden Batı pazarlarına ulaştıracak olan Trans-Hazar boru hattı için başlangıçta sadece "transit ülke" konumunda olan Azerbaycan 'ın Şahdeniz yatağında zengin doğal gaz kaynakları keşfetmesinden sonra Trans-Hazar hattından yüzde 50'denfazla pay istemesinin Türkmenistan tarafından fazla bulunmasıyla bir anlaşmaya varılamamış ve bu hat kısa sürede rafa kaldırılmak durumunda kalınmıştır. Böylece ileriyi göremeyen iki Türki Cumhuriyeti liderinin giriştiği bu gereksiz güç gösterisi sebebiyle tarihi bir fırsat tepilmiştir. alan yapılırken haliyle Türkmen gazı da bu hesaplamalar içerisinde gösterildiği için doğal gazda bir ülkeye olan bağımlılığımızın oranı kağıt üzerinde daha düşük çıkmaktadır. Yanlışlık sadece BOTAŞ'ın İnternet sayfası ile sınırlı değildir. Tabiatıyla Türkiye'nin doğal gaz politikasını BOTAŞ oluşturmakta ve bu tür hesaplamaları yapmaktadır. BOTAŞ'tan bu şekilde başlayan yanlışlık diğer kurumlarımızda da aynen devam etmektedir. Dışişleri Bakanlığımızın da internet sayfasında Türkiye'nin Enerji Politikası'na değinilirken "Hazar Geçişli Türkmenistan-Türkiye-Avrupa Doğal Gaz Boru Hattı Projesi" adı altında Trans-Hazar Boru hattım:lan kısaca söz edilmekte ve bu konulara vakıf olması gereken resmi kurumlarımız hala "çalışmalara başlanmıştır", "şu tarihte gaz alımlarına başlanılacaktır" v.s. gibi son derece ilginç ifadeler kullanmaya devam etmektedirler. Oysa Türkmen gazının artık 2005'te gelemeyeceği belli o lmuştur. Bu konudaki girişim ler dahi kesilmiştir. Enerji Bakanlığı'ndan bir an önce doğal gaz alanında bir ulusal politika belirlemesi ve BOTAŞ sitesindeki yanlış bilgiler örneğinde olduğu gibi doğal gaz alanındaki projelere ve beklentilere daha gerçekçi yaklaşımlar sergilemesi beklenmektedir. Anlaşmalar Miktar (Plato) (Milyar m3/yıl) İmzalanma Tarihi Süre (Yıl) Durumu Aslında Trans-Hazar Gaz Boru Hattı Projesi teknik, ekonomik ve politik açıdan uygulanabilecek durumdadır. Ancak Türkiye'nin Türkmen gazına bu saatten sonra "ihraç kayıtlı proje" gözüyle bakması ve Avrupa'ya ihracı konusunda girişimler başlatması gerekmektedir. Zira, Türkiye'nin kısa ve orta dönem talep hacmi, Mavi Akım, Şah-Deniz ve İran Gazı projelerinden sonra Türkmen gazı projesini şimdil ik besleyecek durumda değildir. Türkiye, daha birkaç yıl öncesine kadar gaz sıkınt ıs ı çekerken Rusya ile imzalanan üç anlaşmanın ardından devreye alınan İran gazı ve 2005'ten itibaren devreye girmesi planlanan Azerbaycan gazı ile Türkmenistan, Irak ve Mısır gibi potansiyel gaz kaynakları ile de anlaşma zeminine sahiptir. Bu sebeple doğal gaz stratejisine yani ış tercihlerle başlayan Türkiye hepsi önemli riskler ve jeopolitik sonuçlar taşıyan, tercih fazlalığı ile karşı karşıyadır. Türkmen gazı gibi diğer alternatif gaz kaynakları Türkiye için kısa ve orta vadede tüketime yönelik değil, ihraca yönelik gaz kaynağı durumundadır. ~ Rus. Fed. (Batı) 6 1114 Şubat 1986 25 Devrede Cezayir (LNG) 4 1114 Nisan 1988 20 Devrede Nijerya (LNG) 1,2 1109 Kasım 1995 22 Devrede ıran 10 08 Ağustos 1996 25 Devrede Rus. Fed. (Karadeniz) 16 15 Aralık 1997 25 2002 Rus. Fed. (Batı) 8 18 Şubat 1998 23 Devrede Türkmenistan 16 21 Mayıs 1999 30 2005 Azerbaycan 6.6 1112 Mart 2001 1 15 2005 Kaynak: http://www.botas.gov.tr/dogalgaz/dg_alim_ant.html Doğal Gaz, LPG ve Fuel Oil Dergisi l1liJII Ekim / Sayı 90 ~ ---------------"==---------------

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=