Doğalgaz Dergisi 131. Sayı (Aralık 2007)

t� Makale Yeni Yüzyılın Enerji Güvenliğinde Karşılıklı Bağımlılık Bir Zaruret Kasım ayında gerçekleşen Enerji Arenası'nda "21 . Yüzyılda Enerji Güvenliği" başlıklı sunumunda Cumhurbaşkanlığı Enerji Danışmanı Doç. Dr. Volkan Ş. Ediger, katılımcıları enerjinin tarihsel sürecinde bir zaman yolculuğuna çıkardı.Yeni yüzyılda enerji güvenliğinde değişen kavramları ve önümüzdeki yıllarda bizi nelerin beklediğine dair değerlendirmelerde bulundu. Ediger'in, çok ilgi çeken bu konuşmasını aynen yayınlıyoruz. Volkan Ş. EDİGER / Cumhurbaşkanlığı Enerji Danışmanı Sözlerime birçoğunuzun tanıdığından emin olduğum Danıeı Yergin'le başlamak isterim. Kendisi aynı zamanda Puli1zer ödülünü de kazanmış olan The Prize kitabının yazarıdır. Daniel Yergin'i, l 998'den beri Türkiye'de düzenlediği "A Tale of Three Seas" konulu ünlü CERA konferanslarıyla yakından tanıyorsunuz. Daniel Yergin, 2000 yılından beri Amerikan Parlamentosu'nda yaptığı görüşmelerde, enerji güvenliği kavramının değişmekte olduğunu vurgulayan en önemli kişilerden biridir. Bu konudaki görüşlerini, 2000-2003 yılları arasında Amerikan Parlamentosu'nda çok çeşitli vesilelerle ifade etmiştir. -1 Doğal Gaz Dergisi, 2007 /1 2 özellikle 2006 yılında Foreign Affairs dergisindeyayınlanan "Ensuring EnergySecurity'' başlıklı çok bilinen makalesinde, artık enerji güvenliği kavramının değiştiğini; geçen yüzyıldaki enerji güvenliği paradigmasının önümüzdeki yüzyılda geçerli olmayacağını, ana dinamiklerin değişmesi yüzünden enerji güvenliği kavramına yeni boyutlar ilave etmek gerektiğini söylemiştir. Ben de kendisiyle benzer fikirleri savunduğumdan, onun görüşlerini de baz alarak, konuşmamda yeni yüzyılın enerji güvenliği konusunda düşündüklerimi sizlerle paylaşacağım. Hidrojen/Karbon Oranının Evrimi Şimdi dilerseniz. bir zaman tüneli içerisine girerek, insanlığın ateşi keşfettiği günden bugüne kadarki enerji evrimine birlikte bakalım. Bildiğiniz gibi insanlığın ilk kullandığı enerji kaynağı odundur; oradan kömüre, kömürden petrole ve bugünlerde de doğalgaza bir geçiş söz konusudur. Bu evrimleşmenin temel dinamiğinde, yakıtlardaki hidrojen ve karbon oranlan ilginç bir rol oynamaktadır. Hidrojen/karbon oranı odunda O, l iken kömürde l , petrolde 2, doğalgazda ise 4'e kadar çıkar. Yani, fosil yaH O/CD: U 0N ,1 KÖMÜR -+ H/C: 1 ,0 1914-1945 kıtları oluşturan organik maddedeki hidrojen oranı arttıkça yakıt daha temiz, daha verimli (kalorilik değeri yüksek] ve kullanımı daha kolay hôle gelmektedir. Bu evrim aynı zamanda katıdan sıvıya, sıvıdan da gaza doğru işlemektedir. Enerji kaynaklarının evrimini geleceğe doğru uzatırsak, önümüzdeki günlerin enerjisinin kesinlikle hidrojen ağırlı klı bir kaynak olacağı şüphe götürmemektedir. içinde bulunduğumuz çağı da. fosil yakıt ağırlıklı çağdan hidrojen ağırlıklı çağa doğru bir geçiş dönemi olarak değerlendirmek mümkündür. Dünya liderliği ile enerji kaynakları arasında da çok yakın ilişki bulunmaktadır. Kömür çağının lideri İngiltere'ydi; gerek askeri gerek ekonomik gerekse de bilim, sanat ve kültür alanında dünyadaki en güçlü ülke İngiltere'ydi. Onun yakıtı da ülkesinde bol olarak bulunan kömürdü. Ucuza mal ettiği bu kömürle sanayi devrimini başlatan İngiltere, hızlı kalkınmasıyla dünya liderliğini elinde tutabiliyordu. Bu yüzden de İngiltere'nin gelişimi ile kömür endüstrisi arasında birebir korelasyon vardı; dünyanın en büyük kömür şirketleri, kömür alanındaki en iyi üniversiteler, "---'- 'D _. _G_A.;.. Z__,.... l_H _İ _D_Rı::_O_J_E N --' _ H/C: 4,0 . 2000-? ►

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=