Maddesinde belirtilen geçiş dönemi süresince yürürlükte kalacaktır. MBF Kararnamesinin amaç ve içeriği ile ilgili haberi ilk öğrendiğimde çok sevindiğimi hatırlıyorum. Dolayısıyla tepkim olumlu olmuştu. Kararnamenin tamamını okudukça ümitlerimin balon gibi söndüğünü farkettim. Kararnamenin devamında şunları görüyordum. il "TKI Termik Santrallerine Kömür verilmesi ile ilgili Protokol Kapsamında mevcut baz kalori değer fiyatını, belirlenen formülasyonu kullanarak 1 Nisan, 1 Temmuz ve 1 Ekim'den geçerli olmak üzere yeniden tespit edecek. il BOTAŞ, YTL ile doğalgaz satışı yaptığı abonelerine uygulayacağı aylık tarifeleri ve belirlenen formulasyonu kullanacak. il EUAŞ Portföy üretim gruplarının elektrik dağıtım şirketlerine uygulaya- "Özel elektrik üretim şirketleri, MBF Mekanizmasını kullanarak bulacakları elektrik fiyatını nasıl olsa ikili anlaşmalarında serbest tüketicilere veya Elektrik Borsasına yansıtacaklardır. Birinci varsayım doğru değil. Çünkü Sistem Dengesizlik Fiyatı (SOF) üzerine oturtulmuş Elektrik Borsası varken ve arz güvenliği de dibe vurmuşken, ikili anlaşmalarla TEDAŞ'ın resmi fiyatının altında kim elektrik satar? Ayrıca 01 Ağustos 2006'dan sonra ikili anlaşmalar kaldı mı? Bu durum açıkça gösteriyor ki, MBF Kararnamesi, TC Hazinesine ait kamu şirketlerinin zararlarını ortadan kaldırmak, kar edenlerin de karlarını katlamak için çıkarılmış ve de sadece kamu şirketlerine uygulanacak bir kararnamedir. Bu kararname 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanununun açık hükmüne rağmen, Elektrik Piyasasında esasen var olan haksız rekabeti daha da güçlendiren cağı tarifelerin her bir portföy üretim resmi bir belgedir. Ayrıca hem gaz hem grubu için belirlenen formülasyonları kullanarak 1 Nisan, 1 Temmuz ve 1 Ekim'den geçerli olmak üzere yeniden tespit edecek. il TETAŞ özel sektör dağıtım şirketleri dahil olmak üzere, dağıtım şirketlerine, 1 Nisan, 1 Temmuzve 1 Ekim'den geçerli olmak üzere uygulayacağı yeni tarifelerini ilgili mevzuat çerçevesinde tespit ederek EPDK'ye sunacak. EPDK revize tarifelerini 1 Nisan, 1 Temmuz ve 1 Ekim tarihinden itibaren geçerli olacak şekilde onaylayacak." Yukarıdaki kamu kuruluşları mali yetlerini hesaplayarak bu önlem leri alırken özel üretim şirketleri ne yapacak? Hiçbir şey yapamayacak. Çünkü MBF sadece kamu kuruluşlarının T.C. Hazinesine borçlanmasını azaltmak için çıktı. Özel elektrik üretim şirketlerinin maliyet artışlarını karşılamak amaçlı değil. Yetkilerin şöyle düşünmüş olduklarını varsayalım: 28 Doğal Gaz Dergisi 2008 / 139 de elektrik tüketicilerini çok zor durumda bırakmış, enerji girdi fiyatlarını % 40-45 oranında artırmıştır. MBF uygulamalarının başladığı 01.07.2008'den itibaren: - Elektriğin çıplak fiyatı (sanayi için) 0.121053 YTL /Kwh'tan 0.15219'a yükselmiştir. - Kararnamenin hazırlanmasında büyük rol oynayan EPDK, taraflı davrandığı ve haksız rekabeti körüklediği için, elektrikfiyatı üzerindeki denetim yetkisini kaybetmiş olmaktadır. 4628 sayılı yasa ile kurulmuş olan EPDK bağımsız bir kurumdur, hiçbir zaman taraf olamaz. T.C Anayasası'na göre de bir tüzel kişi hem savcı hem de hakim yetkisine sahip olamaz. Ya savcı olarak kalır ya da hakim olur. Bu haksızlıkları gören "Tüm Tüketicileri Koruma Derneği" Aşağıdaki açıklamayı yapmıştır. • Maliyet Bazlı Fiyatlandırma Mekanizması ile zam yapan kuruluşun, bir önceki yıla göre yaklaşık 20 kat kar ettiği, bilanço kayıtlarından anlaşılmaktadır. Ekte delil olarak sunduğumuz bilanço kayıtlarına göre 2006 yılında 44, 644, 518.83 YTL kar eden kurum 2007 yılında bu karını 813,046,445.02 YTL'ye çıkarmıştır. Bu haksızlıktır ve tüketicileri yanıltmak anlamına gelmektedir. Bütün bu hususları göz önünde tutan Derneğimiz, doğa/gaz zamlarının iptali için BOTAŞ aleyhine dava açmıştır. " - Enerji fiyatlarındaki bu yüksek artış şüphesiz tüm sektörleri etkileyecektir. Ama yüksek enerji maliyetlerinden en çok etkilenecek gruplar Çimento, Seramik ve Cam Sanayileri, Tekstil, Kağıtve Boya Fabrikaları olacaktır. Bu sektörlerde enerji giderlerinin anormal yükselmesi ana ürünün üretim maliyetlerini kabartacak ve özellikle dış pazarda rekabet üstünlüğü dengesi bozulacaktır. Yani ihracatımız azalacaktır. Sonuç Doğalgaz fiyatlarının jet hızıylayükselmeye başladığı yıllarda, üretim maliyetleri de yükseldiği için zarar eden ve bu yüzden de tesislerini kapatan özel elektrik üreticilerinin (kojenerasyon tesisleri başta olmak üzere) feryadını görmezlikten gelen, hatta onları "şalter indirmekle" suçlayan Hükümetimizin, 4 yıl sonra aynı nedenle zarar etmeye başlayan KİTieri kurtarmak için, daha önce önerdiğimiz formüllere sarılması üzüntü vericidir. Hükümetin bu tutumunda, KİTieri güçlendirerek onları elektrik yatırımlarını yeniden yapabilecek duruma getirme niyeti sezilmektedir. Kafalarda beliren bu düşünceleri silecek açık, net ve samimi politika ve stratejilerin ortaya konulmaması halinde, endişelerin devam edeceği ve arz güvenliğinin de giderek azalacağını düşünüyor ve Hükümetimizin Güneş Pili, Rüzgar Enerjisi, Jeotermal Enerji, Hidrojen Enerjisi kadar, baz yük ihtiyacını karşılayan kömür ve doğalgaz santrali yatırımlarını hızlandıracak politikaları acilen harekete geçirmesini bekliyoruz.□
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=