Viessmann Genel Müdürü Dr. Celalettin ÇELİK ve doğa ısısı gibi tüm enerji kaynaklarını kullanabilen ürünlerden oluşmaktadır. Birbiri ile kombine edilebilir, hem modernizasyona hem de yeni binalara uygun ve geleceğe yönelik geniş uygulama olanakları sunan bu ürünler fuarda "sistem adaları" olarak adlandırılan, kullanım amaçlarına ve yakıt türlerine göre bölümlendirilmiş ayrı platformlarda sergilendi. Bilindiği gibi Avrupa Birliği'nin 2020 yılı politik hedefi, tüketilen enerjinin en az %20'sinin yenilenebilir enerji kaynakları ile karşılanması ve C02 emisyonlarının 1 990 seviyesinin %20 altına çekilmesidir. "Efficiency Plus" konsepti, enerji temini ve küresel iklim değişikliği ile ilgili Avrupa Birliği'nde kabul gören "çifte strateji" ile de tam uyumlu özellikler taşıyor. Bu stratejiye göre, gittikçe azalan fosil kaynaklı enerji türlerinin ve küresel iklim değişikliğinin etkilerini azaltabilmek ve daha az dışa bağımlı olmak için mevcut ısıtma cihazlarının enerji verimliliğini artırmak ve fosil yakıtları yenilenebilir enerji kaynakları ile kombine etmek gerekmektedir. Bu bakımdan Viessmann ISH 2009 fuarındaki standında tek tek ürün sergilemek yerine, gaz ve sıvı yakıtlı ısıtma cihazlarının güneş enerjisi, ısı pompası, katı yakıtlı sistemler ve kojenerasyon üniteleri ile kombinasyon örneklerini gösteren çok sayıda sistem çözümlerini sunmayı tercih etmiştir. Vi essmann I SH 2009 fuarındaki standında tek tek ürün sergi lemek yeri ne, gaz ve sıvı yakıtlı ısıtma ci hazlarının güneş enerj i si , ısı pompası , katı yakıtlı si stemler ve kojenerasyon üniteleri ile kombi nasyon örnekleri ni gösteren çok sayı da sistem çözümleri ni sunmayı terci h etmişti r. DOĞALGAZ DERGİSİ 146 ViZYON Sistem odaklı bu yaklaşım aslında sektörün daha dinamik bir yapıya doğru yöneleceğinin ipuçlarını vermektedir. Verimli sistemlerle özel çözümler, üreticiler için olduğu kadar tasarımcı ve uygulamacılara da uzmanlığın öne çıktığı geniş uygulama alanları sunacaktır. 201 O yı l ı başında yürürl üğe girecek olan Binalarda Enerji Performansı Yönetmel i ği 'ni doğalgaz piyasasına etki leri bakımından değerlendiri r misiniz? 2007 yılında yürürlüğe giren Enerji Verimliliği Kanunu'nun tamamlanacak olan alt mevzuat çalışmalarından sonra işlerlik kazanacağı ve yakın zaman içinde etkisini göstereceği beklenmektedir. Özellikle 2008 yılından itibaren gerek ilgili kamu kurumları ve sivil toplum örgütlerinin çalışmaları, gerekse de artan enerji maliyetleri ve çevre sorunlarının da etkisi ile "enerji verimliliği kavramı" toplumumuzun öncelikli gündem maddeleri arasına girmiştir. Daha önce sadece sınırlı mühendis çevrelerinde konuşulan enerji verimliliğinin geç de olsa ülkemizin gündemine gelmiş olması sevindiricidir. Bilindiği gibi Enerji Verimliliği Kanunu esas itibarı ile enerji tüketen cihazlarda minimum verimlilik koşulu getirmekte, yapılar için enerji kimlik belgesi öngörmekte, belirli büyüklükteki binalar için enerji yöneticisi tanımlamakta, endüstriyel işletmelerdeki enerji tasarrufuna yönelik önlemleri çeşitli teşvik modelleri ile desteklemekte ve bireysel sistemin uygulama alanını kısıtlamaktadır. Doğalgaz Dergisi Nisan / April 2009 41
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=