GÜNCEL DOĞAL GAZ DERGİSİ 163 Doğal Gaz Dergisi Mayıs - Haziran / May - June 2011 37 hazırladığı Enerji Verimliliği Strateji Belgesi kapsamında da sanayide enerji verimliliğini artırıcı projelere ve gönüllü anlaşmalara yönelik mali desteklerin etkinleştirileceği, verimlilik artırıcı projelerde kurumlar vergisi indiriminden faydalanılması gibi teşviklerin planlandığı belirtilmektedir. Enerji verimliliği projelerine yönelik finansman modelleri, yaşanan küresel kriz koşulları ile uyumlu olmaması nedeniyle, Türkiye’de yeterince kullanılamamaktadır. Finansman ile ilgili mevzuat ve kurumsal yapılanma konusunda diğer ülkelerde uygulanan yöntemler de değerlendirilerek (mali destekler, vergi muafiyeti-indirimi, hızlandırılmış amortisman, vb.) Türkiye koşullarına en uygun yaratıcı çözümlerin geliştirilmesine ihtiyaç vardır. İnşaat Sektörü Enerji Verimli Yapılar Modelinde Gelişecek Sıfır-enerjili ve pasif evler giderek önem kazanmakta Enerji verimliliği ile ilgili pek çok alanda yatırımların artacağı ve şekil değiştireceği görülmektedir. Temelde ülkelerin yapı sektörü için önerdikleri modeller pasif evler ve sıfır enerjili evler tanımına dönüşmekte ve bu tanımların 2020 itibariyle AB içinde yeni binalarda kullanımda olması beklenmektedir. Pasif evler açısından dünyada 200 bin m2’yi geçkin 17 bin’den fazla ev bulunmaktadır. Bu süreci geliştirmek amacıyla, Avrupa Komisyonu Enerji ve Ulaşım Direktörlüğü THERMIE programı çerçevesinde 5 ülkede 250 pasif evin yapılmasına yönelik bir program başlatmıştır. Her ne kadar henüz pasif, ya da sıfır enerjili, evler piyasada büyük bir yer tutmasa da, binalarda enerji verimliliği konusunda alınan kararlar ve düzenleme süreçleri, ülkelerin mevzuatı destekleyen hibe ve fonları ile (örneğin, Güney Kore kriz paketinde yer alan 36 milyar dolarlık paket içinde 5,8 milyar doları binalarda enerji verimliği için ayırmıştır) 2020 sonrası inşaat sektörünün bu yöne doğru gelişeceğini öngörebiliriz. Nitekim, yapıların mevcut yasalara uygun hazırlanmasına yardımcı olunması ve yeşil bina kavramının inşaatın yapılacağı arsadan, tasarımına, inşaatından malzeme seçimine, işletim ve yeniden kullanıma kadar tüm süreçlere düzgün bir şekilde yansıtılması adına küresel kabul görmüş çeşitli belgelendirme sistemleri ortaya çıkmıştır. LEED (Enerji ve Çevresel Tasarımda Öncülük), BREEAM (Çevresel Değerlendirme Metodu) ve GREENSTAR bu belgelendirme sistemlerinin önde gelenlerinden birkaç tanesidir. Sıfır enerjili ve pasif evler sadece gelişmiş ülkelerde değil gelişmekte olan ülkelerde de mimari tasarımlara yansımaya başlamıştır. Çeşitli sektörlerden şirketler her alanda çevreye duyarlı olduklarını göstermek için artık ofis binalarını da bu kavram doğrultusunda tasarlamak istemektedir. Bu tür projelerde çevre ve sürdürülebilirlik kriterlerine uyan malzemeler önemli bir tercih sebebidir. Bu tür binalar arttıkça malzeme üreticilerinden bu yönde ürün geliştirme beklentileri de giderek arta-caktır. İnşaat Malzemeleri Üreticilerinin Enerji Verimliliğinde Rolü Büyük Binalarda enerji verimliliğinin artırılmasında inşaat malzemeleri üreticilerine önemli rol düşmektedir. Bir binanın enerji verimliliği derecesi pek çok faktöre bağlıdır. Yerel iklim, bina tasarımı, inşaat yöntemi ve malzemeleri, binalarda kullanılan ısınma, soğutma, havalandırma, sıcak su sistemleri ve ev gereçleri verimlilik ölçütünü belirleyen faktörler arasında sayılabilir. Bir binanın tüm yaşam döngüsü içinde kullandığı enerjinin yüzde 80’inin binanın kullanım döneminden kaynaklanması sebebiyle, binalarda enerji verimliliğinin binanın tüm yaşam döngüsü göz önünde bulundurularak artırılması daha etkin sonuçlar verecektir. Konutlarda gerçekleştirilecek yalıtım projeleri ile ısı kayıplarının, çatı izolasyonu ile yüzde 20 seviyelerinde, dış duvar izolasyonu ile yüzde 15 seviyelerinde, kapı-pencere izolasyonu yapıldığı takdirde yüzde 15 seviyelerinde ve sızdırmazlık önlemleri alındığı takdirde de yüzde10 seviyesinde azaltılabileceği yapılan araştırmalar ve çalışmalar sonucunda ortaya çıkmaktadır. Binalarda enerjinin yüzde 72’sinin ısınma amaçlı kullanıldığı düşünülürse, ısıtma sistemlerindeki verimliliğin de binalarda enerji verimliliği kavramına doğrudan çok büyük katkısı olacağı bir gerçektir. “Binalarda enerjinin yüzde 72’sinin ısınma amaçlı kullanıldığı düşünülürse, ısıtma sistemlerindeki verimliliğin de binalarda enerji verimliliği konseptine doğrudan çok büyük katkısı olacağı bir gerçektir”
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=