Söyleşi Haldun GÖREN Soba sezonluk bir üründür, kışı n satı lır. Onun için de bütün yıl üretim yapmayız, sadece sezonda yapar, satarız. Biliyorsunuz, güney yarım kürede kuzey yarım kürenin tam tersi, bizde yaz iken, orada kı ş. Dolayısıyla bu bizim için üretimi dengeleyen bir unsurdur. Bu nedenle biz Güney Amerika'ya, Güney Afrika'ya, Yeni Zellanda'ya yöneldik. Gerçi bu miktarlar Türkiye'deki miktarlar kadar büyük değil, ama topladığımız zaman belli bir bCıyüklüğe ulaşıyor. Muhittin TEKMAN: Toplam ihracat miktarınız ne kadar? Haldun GÖREN: Şöyle söyleyebilirim, yılda 50 bin civarında soba ihraç ediyoruz. Bunun ela cirosu 3-3,5 milyon dolar. Toplam üretimimiz pazarın çok iyi olduğu yı llarda 400-450 bin soba idi. Şimdi 250 binlere düştük. Muhittin TEKMAN: 250'de 50'yi ihraç ediyorsunuz. Bu iyi bir oran sayılabilir mi? Haldun GÖREN: Evet, şu anda öyle. İhracat gittikçe artıyor, Türkiye piyasası gittikçe düşüyor, bu tam anlamıyla bir denge oluşturmasa da bizim kaybımızı kapatıyor. Tüp ihracatına başladık. Tüp ihracatı ilginçtir, özellikle tüp kullanan ülkelerde, özellikle Orta Doğu gibi ülkelerde ihale yoluyla satın al ınır. O ihalelere giriyoruz. İhale işlerinin olumlu yönleri de var. Çünkü miktarlar yükselir, 300 bin, 400 bin. Ama bu sene vardı r, seneye yoktur, üç sene sonra bir daha çıkar, yani spot. O insanı rahatsız eder, onun yerine biz sürekli müşteriler ve sürekli ihracat yönlerini araştırdı k, bulduk. Avrupa ülkeleri özellikle Almanya, İngiltere gibi ülkelere tüp satmaya başladık. Aynen Demirdöküm'cle ele bunu yaşamıştım, bilirsiniz döküm sanayi kirli bir sanayi olduğu için birçok Avrupa'lı dökümcü bu işten çıktı, bizim gibi ülkelerde ve başka ülkelerde döküm sanayinin ihracat şansı arttı. Tüp işi ele biraz ona benziyor, ağır sanayi olduğu için gerek işçilik Doğal Gaz Dergisi 138 fiyatlarının yükselmesi, gerekse çevre kirliliğ i gibi nedenler yüzLinclen bu işlere girmek istemiyorlar. Bu bize bir şans tanıyor. Şimdi bu Türki Cumhuriyetler, onlardan çok Balkanlar, Romanya, Macaristan, Polonya gibi, Ukrayna gibi ülkelerde doğal gaz olmasına rağmen, onlarda ela LPG tüketimi var. Özellikle kırsal kesimde lüp kul lanı l ıyor. Oralarda ela artık yenilemeler başladı, oralarda ela şanslarımız olmaya başladı, ufak ufak siparişler geliyor. Şimdi bizim tüp ihracatımız sobayı geçti. 300 bin civarında tüp ihraç ettik. Parasal değeri 5,5 milyon dolar civarı nda. Toplam 8 milyon dolar civarında ihracatı mız var. Tüp daha fazla olmak üzere, soba ve tüp valfi ihracatımız var. Dolayısıyla ihracat yavaş yavaş büyüyor. Ama hala bizim ciromuz içinde o/o 20-25'1ercle. Muhittin TEKMAN: Önümüzdeki dönem içinde pazara sunmayı düşündüğünüz yeni bir ürün var mı ? Haldun GÖREN: Var tabii. Sürekli bir yenilik yapmazsanız büyüyemiyorsunuz. Düşündüğümüz LPG ile veya doğal gazla çalışacak, restorantlarda kullanılan, şemsiye gibi, açık alan ısıtıcıları var. O şu anda Türkiye'ye ithal ediliyor, gelecek sene için onu düşünüyoruz. Muhittin TEKMAN: Otogaz işini düşünmüyor musunuz? Haldun GÖREN: Otogaz işini pek fazla düşünmüyoruz. Biliyorsunuz o işin üç yönü var. En önemli yönü gaz satışıdı r. Gaz yönü bizi pek fazla ilgilendirmiyor, Aygaz, İpragaz gibi gaz şirketlerinin işi.İkincisi; dönüşüm kitleri meselesi var, tanktı , kilti. O konuda da pek iyi bir firma bulamadık. Düşündüğümüz firmalar da mal satmak istiyoıfar. Biz ele bu durumu uygun bulmadık. Orada bir tank kalıyor geriye, onu da yaptık, ancak bizim için önemli bir iş olarak görünmüyor. Eğer sipariş gelirse yaparız, o ela bizim için pek cazip değil. 300-500 tane için kal ı p değiştirmeye değmiyor. Muhittin TEKMAN: Söyleşi için teşekkür ederiz. Ocak-Şubat '99 Sayı 60
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=