Doğalgaz Dergisi 89. Sayı (Eylül 2003)

Anlaşmazlık Süreci Türkiye'de ekonomik ve stratejik sebeplerin yanı sıra adı neredeyse Mesut Yılmaz ve yolsuzluk iddiaları ile özdeşleşen ve bu sebeple uzun süreden beri tartışılmakta olan Mavi Akım Projesi'nin bitirilerek AK Parti'nin iktidarı zamanında devreye alınması AK Parti hükümetini bu projeye mesafeli davranmasına sebep olmuştur. Mavi Akım'ın devreye girmesinden üç ay sonra, 12 Mart 2003'te Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan1ığı tarafından gaz alımları durdurulmuştur. Yolsuzluk iddialarının yanı sıra bu hattan alınan gaz için ortaya bir de fiyatlandırma sorunu çıkmıştır. Mavi Akım hattına doğal gaz verildikten sonra sıra alınan gazın faturalanmasına geldiği vakit Türkiye ve Rusya ayrı ayrı formüllere göre hesaplama yapmıştır. Bunun üzerine Rusya tarafı Türkiye'nin eksik ödemede bulunduğunu ileri sürünce Türkiye alımları durdurmuştur. Rusya ve Türkiye arasında uzmanlar düzeyinde görüşmelere başlanmış ancak bir netice elde edilemeyince taraflar birbirlerini tahkim süreci ile tehdit etmişlerdir. Gazprom'un en önemli projesi olan ve Rusya'dan Türkiye'ye uzanan Mavi Akım boru hattında ortaya sorunların çıkması Gazprom'un Batı Avrupa'ya doğal gaz ihraç etmeye başladığı 1973 yılından itibaren ilk kez bir mahkemede çözüm arayışına gideceği bir anlaşmazlıktır. Rusya'nın ve dünyanın en büyük gaz şirketinin tam da uluslararası alana açılma politikasına hız verdiği döneme denk gelmektedir. Gazprom yöneticileri hem uluslararası alanda prestij yitirebilecekleri ihtimali ve hem de tahkim sürecinin tatminkar bir çözüm üretmeden uzayıp gideceğini düşünmekte olduklarından bu seçeneğe pek de sıcak bakmamaktadı rlar. Mavi Akım doğal gaz boru hattındaki sorunlar sebebiyle 1 O Temmuz 2003 tarihinde Gazprom Başkanı Aleksey Miller görüşmelerde bulunmak üzere Türkiye'ye gelmiştir. Miller'in gelişiyle Gazprom ve BOTAŞ arasında görüşmelerin üçüncü raundu da başlamıştır. Daha önce teknik düzeyde bir heyetin yanı sıra Gazprom Başkan Yardımcısı Yuri Kamarov'un çabaları da neticesiz kalmıştı. 1 O Temmuz'da Gazprom ile en üst düzeyde görüşmeler gerçekleştirilmiş fakat Gazprom başkanının görüş . . opınıo � Gazprom 'un en önemli projesi olan ve Rusya 'dan Türkiyeye uzanan MaviAkım boru hattında ortaya sorunların çıkması Gazprom 'un Batı Avrupa ya doğal gaz ihraç etmeye başladığı 1973 yılından itibaren ilk kez bir mahkemede çözüm arayışına gideceği bir anlaşmazlıktır. Rusya 'nın ve dünyanın en büyükgaz şirketinin tam da uluslararası alana açılma politikasına hız verdiği döneme denk gelmektedir. Gazprom yöneticileri hem uluslararası alanda prestij yitirebilecekleri ihtimali ve hem de tahkim sürecinin tatminkar bir çözüm üretmeden uzayıp gideceğini düşünmekte olduklarından bu seçeneğe pek de sıcak bakmamaktadırlar. çabaları da sorunun çözülmesine yardımcı olamamış ve sadece görüşmelere çeşitli kanallarla devam kararı alınmıştır. Tahkim'e gitme taraftarı olmayan Gazprom yetkilileri verdikleri gazın miktar ve fiyatında bir kısım indirime gideceklerini ve elde ettikleri gelirle de Türkiye'nin doğal gaz alt yapısına yatırım yapacaklarını belirtmişlerdir. Ancak bu teklifler Türkiye tarafını tatmin etmekten uzaktır. Yine de Gazprom'da, durumun dramatize edilmemesi gerektiği ve her iki ülke için de anılan projenin önemli olduğu vurgulanmaktadır. Son günlerde her iki taraftan da basına yansıyan olumlu açıklamalar tarafların anlaşma zemini aramak için konuya olumlu yaklaştıkları ve Tahkim sürecine girmek istemedikleri doğrultusundadır. Nitekim Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, "Türkiye'nin sözleşmedeki yükümlülüklerini yerine getirmek için, Rus doğal gazı alımlarına 1 Ağustos tarihinden itibaren yeniden başlayacağını belirtmiştir." Bu sebeple önümüzdeki günlerde Gazprom'dan bir heyetin Türkiye'ye gelerek bir orta yolun bulunabileceği düşünülmektedir. Gazprom ile BOTAŞ arasında doğal gazın satış fiyatı ve miktarı ile ilgili sorunların yanı sıra tarafların karşılıklı sorumluluklarının hangi tarihlerde başlayacağına dair de bir anlaşmazlık söz konusudur. Enerji Bakanlığı, Mavi Akım'dan alınan doğal gazın durdurulmasına neden olarak, iki ülke arasında yapılan anlaşmada sevkiyatın başlangıç aşamasından itibaren ilk altı aylık dönem sonuna kadarki sürenin geçiş dönemi olması ve bu süreçte tarafların gazı sevk etme ve alma yükümlülüğünün bulunmamasını göstermiştir. Rusya tarafı doğal gaz alım yükümlülüğünün 1 Temmuz 2003'te başladığını ve bu tarihten itibaren "al ya da öde" şartı gereği 2003 yılı için taahhüt edilen 0,8 milyar metreküplük gaz alması ve almazsa bile parasını ödemesi gerektiğini iddia etmektedir. Türkiye ise bu sürenin Ağustos ayı başından itibaren başladığını öne sürmektedir. Rusya ve Türkiye, "al ya da öde" şartını içeren bir anlaşma yapmıştır. Bu şarta göre ithalatçı ülke, yakıta ihtiyacı olmaması durumunda bile belirli doğal gaz miktarı için ödeme yapmak zorundadır. Doğal gaz alımının kesilmesine neden olan fiyat hesaplamalarındaki farklılık aslında tarafların yanlış formülleri kullanmasından kaynaklanmaktadır. Doğal gazda fiyatın tespiti çeşitli petrol ürünlerinin karma bir ortalamasına dayanılarak yapılmakta ve doğal gazın fiyatı çeşitli petrol ürünlerinin fiyatına endekslenmektedir. Petrol fiyatlarının artmasına paralel olarak doğal gaz fiyatlarının da artması için aşağıdaki formül düşünülmüş ve uygulanmaya konmuştur. Ancak burada Ruslar'ın yanlış yazıldı diye değiştirilmesini talep ettiği formülde petrol fiyatları ile doğal gaz fiyatları arasında ters bir orantı kurulmuş ve petrol fiyatları arttıkça doğal gaz fiyatları gerilemiştir. Doğal Gaz, LPG ve Fuel Oil Dergisi IIJII Eylül / Sayı 88 � ·---------------===--------------.:... �

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=