Doğalgaz sektörü içinde üyeler arasında işbirliği, dayanışma ve yardımlaşma ortamının oluşturulması, ortak sorunların çözüme ulaştırılmasının sağlanması; kullanıcıların standartlara uygun kaliteli hizmet ve malzeme almalarının temini ile haksız rekabetin oluşmaması için gerekli tedbirlerin alınması konularında faaliyet gösteren DOSİDER (Doğal Gaz Cihazları Sanayicileri ve İşadamları Derneği)in Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Celalettin Çelik ile DOSİDER hakkında konuştuk.

 

DOSİDER’in hangi amaçlar için faaliyet gösterdiğini açıklar mısınız?

DOSİDER, doğalgazın ülkemizde kullanılmaya başlamasını müteakip 1993 yılında kurulmuştur. DOSİDER’in başlıca amaçlarını şu şekilde özetleyebiliriz: tüketicilerin doğru ve uluslararası standartlara uygun, kaliteli hizmet ve malzeme almalarını sağlamak, doğalgaz sektöründe haksız rekabet yapılmasını önlemek, uygulamada; proje, malzeme ve işçilik standardizasyonu sağlamak, yasa, yönetmelik, şartname, standart vb. hazırlanmasına katkıda bulunmak, üretimde uluslararası standartlara uyulmasını sağlamak, doğalgaz ile ilgili kamu ve özel kuruluşların işbirliği hususunda zemin oluşturmak, sektörün ortak sorunlarının çözümüne katkı sağlamak.

 

DOSİDER’in üye yapısı ve sektörde hizmet verdiği alan bazında bilgi verir misiniz?

Halen sektörümüzün önde gelen 25 yerli ve yabancı şirketi DOSİDER üyesidir. Bu şirketler ülkemizdeki ısıtma sektörünün yaklaşık yüzde 95’ini teşkil etmektedir. Üyelerimizin sorumluluğunu taşıdığı başlıca ürünler; kazan, kombi, brülör, doğalgaz sobası ve sayaçtır. CE, EN ve TSE gibi ulusal ve uluslararası standartlara sahip DOSİDER üyesi şirketler, hem dünya hem de Türkiye pazar gelişimine göre önemli üretim ve pazarlama yatırımları yapıyorlar.

Halen doğalgaz kullanan kentlerimizde; yaklaşık olarak 5 bin adet yetkili satıcı, 2 bin 200 adet yetkili servis ve 2 bin 400 adet proje-taahhüt şirketi faaliyetlerini sürdürüyor.

DOSİDER olarak 18 yıldır, güçlü ve kaliteli hizmet anlayışına vakıf, satış öncesi ve sonrası yüksek kalitede müşteri memnuniyetini amaç edinmiş ve gerekli tüm satış ve servis ağları ile bu konudaki sağlam altyapısını geliştirmiş üye şirketlerimizle, yüksek verimli ve çevre dostu ısıtma teknolojileri için tüketiciyi bilinçlendirme ve konfor düzeyini geliştirme konularındaki çalışmalarımızı sürdürmekteyiz.

 

Türkiye’de doğalgaz kullanımının yaygınlaşması ile birlikte dernek üyelerinizin tüketici hizmet bazındaki gelişimi hakkında bilgi verir misiniz?

Ülkemizde pazarın gelişimine baktığımızda, doğalgazın 1989 yılında hava kirliliği ile mücadele amacıyla önce Ankara, ardından da 1992 yılından itibaren İstanbul başta olmak üzere Bursa, İzmit ve Eskişehir’de ısınma amaçlı kullanılmaya başlandığını görüyoruz. 2003 yılında EPDK tarafından başlatılan doğalgazın yaygınlaştırılması projesi kapsamında yürütülen dağıtım lisansı ihaleleriyle ülkemizin tamamına yakınında doğalgaz kullanımı hedeflenmiştir. Ülkemizde giderek yaygınlaşan doğalgaz çelik boru hatları ve şehir içi doğalgaz dağıtım projeleriyle birlikte, daha çok tüketicinin doğalgaz kullanım imkanına kavuştuğu ve doğalgazı benimsediği görülmektedir. Gelinen noktada halen Türkiye’nin 63 il merkezinde ve çok sayıdaki ilçe merkezinde doğalgaz kullanan 8 milyonun üzerinde abone bulunmaktadır. 2008 – 2010 yılları arasındaki abone artışı yüzde 30’un üzerinde gerçekleşmiştir. Kuşkusuz doğalgaz her gittiği şehirde yerel işadamları için yeni iş alanı ve bölgesel ekonomik canlılık kaynağı olmuştur. 

 

DOSİDER şirketleri özellikle doğalgazın yeni kullanılmaya başlandığı bölgelerde sürekli olarak yatırım faaliyetleri içindedir. Son yıllarda özellikle doğalgazın yeni hareketlendiği Güneydoğu Anadolu, Çukurova, Ege vb. bölgelerde müşteri taleplerine en iyi şekilde cevap verebilecek şekilde; yetkili satıcı, yetkili servis, sertifikalı mühendislik şirketleri vasıtasıyla altyapı çalışmaları hızla kurulmuş ve yaygınlaştırılmaya devam etmektedir. DOSİDER üyesi şirketler bu anlamda bakıldığında bu bölgelerde çok önemli istihdam yaratmaktadır. Örnek olarak Çukurova bölgesinde halen yaklaşık 200 adet mekanik tesisat şirketi bulunmaktadır. Bu şirketlerden yaklaşık 100 adeti yetki belgeli tesisatçı şirket özelliğine sahiptir ve bu sayı potansiyelin gelişimine paralel olarak hızlı bir şekilde artmaktadır. 

 

Doğalgaz’ın  yaygınlaşması için DOSİDER üyeleri hangi faaliyetlerde bulunuyorlar? 

DOSİDER üyesi şirketler çeşitli banka ve finans kurumları ile ortak kampanyalar düzenleyerek tüketici için çok cazip kredi imkanları sağlamakta ve doğalgazın yaygınlaşmasında ciddi bir rol üstlenmektedir. Üyelerimiz yaptıkları yoğun eğitim ve tanıtım faaliyetleri ile doğalgazın daha güvenli, verimli, konforlu ve çevre dostu kullanımı konusunda toplumdaki bilincin gelişimine de büyük katkı sağlıyorlar. 

 

DOSİDER üyesi şirketler hem merkezi hem de bireysel sistemler için, dünyanın her yerinde kullanılabilen standartta yüksek kaliteli ürünlerin üretimini ve satışını yapmaktadırlar. Sistem seçimi,  geçerli yönetmelikler ve bölgesel özelliklere göre tasarımcı şirket ile tüketicinin birlikte vereceği kararla yapılmalıdır. Bilindiği gibi 2010 yılında yürürlüğe giren BEP Yönetmeliği ile bir binanın bütün enerji kullanım durumunun değerlendirilmesini sağlayacak kurallar ortaya konulmuştur. Yönetmelik konfordan ödün vermeksizin enerjinin verimli kullanımı ve çevrenin korunmasına yönelik esaslarla birlikte Enerji Kimlik Belgesi zorunluluğu getirmektedir. 

 

Bu bakımdan üye firmalarımız sahip oldukları çok seçenekli ürün programı ve geniş altyapıları ile ısıtma tekniğine yönelik her türlü talebi karşılayabilecek ve hizmeti sunabilecek durumdadır.

 

Gaz dağıtım şirketlerine iç tesisat yapma hakkı verilmesi konusundaki düşünceleriniz nelerdir?

Bilindiği gibi iç tesisat çalışmaları hem proje, hem de uygulama aşamalarında yerel gaz dağıtım şirketi, yetkili tesisat şirketi ve yetkili servislerin kendi sorumluluk alanlarındaki yükümlülüklerini eşgüdüm içinde yerine getirmeleriyle sağlıklı bir şekilde gerçekleştirilmektedir. Gaz dağıtım şirketinde abonelik işlemini tamamlayan tüketicinin projesi yetkili tesisat şirketi tarafından hazırlanmakta ve bu proje gaz şirketi tarafından onaylanmaktadır. Daha sonra projeyi yapan şirket gaz tesisatını çekerek söz konusu ısıtma cihazının montajını yapmaktadır. Ardından tesisat gaz şirketi yetkililerince kontrol edilmekte, tesisatın standartlara göre uygun olması halinde gaz açılmaktadır. Gaz açımını müteakip cihazın yetkili servisi tarafından cihaz ve sistem bağlantılarının kontrolü yapılmakta ve uygunluk halinde ısıtma cihazı işletmeye alınmaktadır.

 

Görüldüğü üzere bu işlemlerde her bir şirket diğer bir şirketin yaptığı işi kontrol etmekte ve böylece denetim mekanizması sağlıklı bir şekilde işlemektedir. Bu sistemle doğalgazın daha güvenli ve verimli kullanımı emniyete alınmaktadır. Benzer bir mekanizma satış ve uygulama alanlarında da söz konusudur. Gazı satan, cihaz ve tesisat uygulaması yapan ve sistemi işletmeye alan farklı unsurlardır. 

 

Böylelikle gerçek bir serbest rekabet ortamı oluşturulmuş bulunmaktadır. Tüketici gerek cihaz ve gerekse de tesisat uygulaması bakımından çok sayıda seçeneğin bulunduğu pazarda tercihini sağlıklı bir şekilde yapabilmektedir. Mevcut mekanizmanın sürekliliği doğalgazın ülkemizde güvenli ve tüketici dostu bir şekilde kullanımı için büyük önem taşımaktadır.