Şirketinizden bahseder misiniz?

30 yıllık profesyonel yaşamdan sonra, 2005 yılında ısıtma sektörüne yönelik Baden Makina Ticaret Ltd.Şti. şirketini kurduk. Sektöre yönelik olarak iki alanda hizmet sunuyoruz. Bunlardan biri, üretim makina teçhizatı , diğeri ise sarf malzemeleri teminidir.

 

Yatırım malları konusunda, bu alanda dünya lideri olan İtalyan Leas firmasının temsilciliğini yürütüyoruz. Pürjör-tapa-ring gibi sarf malzemelerinde ise, kendi tasarımlarımıza uygun parçaları İtalya ve İngiltere’de ürettirerek, radyatör üreticilerine temin ediyoruz. Ciromuzun yaklaşık yüzde 10’u ihracattan sağlanmaktadır. 2011 sonundan itibaren, havlupanlarda kullanılan elektrikli ısıtıcıları da ürün gamına ilave ettik. Bu alanda, köklü bir geçmişe sahip olan Alman JEKA firmasıyla işbirliği yapıyoruz. Bu konu, piyasadaki önemli bir ihtiyaçtan doğdu. 

 

Türkiye’de üretilen havlupan radyatörlerin önemli bir kısmı ihraç edilmektedir. Kullanıldığı ülkelerde ise, elektrikli kullanım yaygındır. Böyle olunca, havlupan üreticileri radyatörleri sözkonusu ısıtıcılarla birlikte sevketmek zorunda. Ancak, tip fazlalığı sebebiyle, stokta bulundurmaları neredeyse imkansız. Bunun sonucu olarak da, sevkiyatlarında gecikmeler yaşanıyor. İhtiyacı gidermek amacıyla, biz bu ısıtıcıları stoktan temin ederek, soruna çözüm bulma youluna gittik. Diğer bir ürünümüz, panel radyatör montaj setlerinin poşetlenmiş olarak teminidir. Radyatör üreticileri, geleneksel olarak tüm montaj elemanlarını kendileri ayrı ayrı tedarik eder ve bünyelerinde poşetlerlerdi. Son zamanlarda bunun kendileri için katma değeri olmadığını gördüler ve bu setleri hazır olarak talep etmeye başladılar. Biz de, yüksek kapasiteli bir ambalaj makinası yatırımı yaparak, üreticilerin bu talebine 2011 başından itibaren cevap vermeye başladık.

 

Yatırım malları ile sarf malzemeleri arasındaki farkı biraz açar mısınız?

Dünyada yılda yaklaşık 60-65 milyon metre panel radyatör üretimi olduğu tahmin ediliyor. Türkiye ise, 30 milyon metre yıllık üretim kapasitesiyle dünya lideri. 2012 içinde devreye girecek üç hatla birlikte, Leas’ın Türkiye’de kurulu üretim hattı sayısı 25 olacaktır. Toplam üretici sayısı ise 35 civarında. Baden olarak, herşeyden önce böyle bir sektöre ileri teknolojiye sahip ve verimi yüksek komple otomatik hatlar temin ediyoruz. Hatların kapasiteleri ve otomasyon seviyeleri müşterilerin ihtiyacına göre optimum şekilde karşılıklı belirlenmektedir. Panel radyatör yanında; termosifon ve genleşme tankı üretim hatları, her türlü tasarım radyatör üretim hatları, paslanmaz çelik eviye üretim hatları, soğutma kompresörleri ve kondenserleri üretim hatları, fırın iç kazanları üretim hatları ve her türlü kaynak makinası otomasyonu Leas’ın faaliyet alanındadır. Bu kadar geniş bir müşteri portföyüne sahip olunca, sarf malzemeleri tedariki de işin tamamlayıcısı konumuna gelmektedir. Bu sebeple, pürjör-tapa-ring-elektrikli ısıtıcı gibi sarf malzemelerini de kolayca ürün gamımıza dahil etmiş bulunuyoruz.

     

Sektörün genel durumundan bahseder misiniz?

Üretimin yaklaşık yüzde 70 civarında bir kısmı ihraç edilmektedir. Geleneksel pazarlar; Avrupa, Rusya, Ukrayna, Türki Cumhuriyetler ve son zamanlarda artan bir oranda İran ve Çin’dir. 2012 yılında Avrupa’ya ihracatta bir miktar zayıflama olabilir. Bunun da, diğer pazarlara yapılacak ihracatla telafi edilebileceğini düşünüyorum. Türk üreticilerin rekabet gücü karşısında, geleneksel Avrupa üreticileri ya konsolidasyona gidiyor veya birer birer faaliyetlerini durduruyor, alan değiştiriyor.  Şu anda, Avrupa’daki ciddi üretici gurupların sayısı bir elin parmakları kadar. Bunun temel nedeni, aynı teknoloji ve malzemeyi kullanan Türk üreticilerin benzer kalitedeki ürünleri daha düşük maliyetle üretebilmesidir. 

 

Pazara olan mesafe dolayısıyla, Çin’in önümüzdeki 5-10 yılda panel radyatörde Türkiye’ye ciddi bir rakip olacağını düşünmüyorum. Hatta, Çin Türkiye için önemli bir pazar olabilir ve olmaya başladı da. Ancak, panel radyatörde kanımca en önemli sorun, ihracatta üretici şirketlerimizin birbirleriyle yaptığı fiyat rekabetidir. Sözkonusu bu yıpratıcı fiyat rekabeti sebebiyle, tüm sektöre zarar verildiğini düşünüyorum. Maalesef bu konuda önerebileceğim bir çözüm de yok.