TMMOB Makina Mühendisleri Odası’nın (MMO) düzenlediği 16. Ulusal Tesisat Mühendisliği Kongresi (TESKON 2025) ve Teskon+Sodex-Fuarı, bugün İzmir’de MMO Tepekule Kongre ve Sergi Merkezi’nde düzenlenen törenle başladı. Dört gün sürecek olan kongrenin ana teması, “Tesisat Mühendisliği ve Yapay Zeka” olarak belirlendi.

Teskon 2025’de hakem değerlendirmeleri sonucunda sempozyum, seminer ile bilimsel ve teknik oturumlarda toplam 135 bildiri sunulmak üzere programda yer aldı. 10 kursun düzenleneceği Teskon 2025’de panel, forum ve sosyal etkinlikleriyle birlikte yoğun bir program katılımcıları bekliyor.

Teskon 2025 kapsamında hakem incelemesinden geçirilen toplam 135 adet tam metin bildiri, 4 ayrı salonda paralel olarak düzenlenecek oturumlarda sunulacak. Kongre kapsamında birçok seminerin yanı sıra çeşitli başlıklarda kurslar ve paneller de düzenlenecek. Kongre ile birlikte eşzamanlı düzenlenecek Teskon+Sodex Fuarı ise tesisat alanında ürün ve hizmet üreten önemli firmaları bir araya getirecek.

Kongre ve fuarın açılışı Sanatçı Adasu Akın’ın mini konseri ile başladı. Açılış konuşmaları ise MMO İzmir Şube Yönetim Kurulu Başkanı Ziya Haktan Karadeniz, Türk Tesisat Mühendisleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Seçil İskender, Hannover Messe Sodeks Fuarcılık A.Ş. Direktörü Toros Utku ve Makina Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Yunus Yener tarafından yapıldı.

MMO Başkanı Yunus Yener açılışta özetle şöyle konuştu:

İklimlendirme cihazları sektörü kararlı bir gelişme gösteremedi. “İklimlendirme cihaz ve sistemleri, birçok alanda yaygın bir şekilde kullanılmakta, uygulama alanları gün geçtikçe artmaktadır. Ürün tasarımından imalata, satış hizmetleri, kullanım alanlarına ilişkin projelendirme hizmetleri, cihaz ve sistemlerin montaj, işletmeye alma, test, kontrol, kabul, işletme ve bakım aşamalarına kadar sürecin her noktasında makina mühendisleri görev yapmaktadır. Sektörün geliştirilmesi ve korunması bizler için özel bir önem taşımaktadır. Ancak ülkemizde iklimlendirme cihazları sektörü kararlı bir gelişme çizgisi gösterememiştir. Planlı sanayi politikalarının olmaması, tutarsız ihracat politikaları, yatırım malları ithalatında korumacılık faktörüne öncelik verilmemesi bu durumun nedenleri arasındadır.

Sektör ihracatı 2024 için 7,8 milyar hedeflenirken 2023 ile aynı seviyede 7,l milyar dolar; toplam ihracatın içindeki payı da yüzde 3,2 olmuştur. İhracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 89’a ulaşmıştır. GSMH içinde yüzde 1,4 olan genel Ar-Ge ve inovasyon altyapısının gelişmemiş olması, ara mal üretimindeki yetersizlik, ara mesleki eleman ihtiyacı, markalaşma ve patent sayısındaki düşük düzey, kayıt dışı oranının yüksek olması, haksız rekabet, üniversite-sanayi işbirliği ve ortak çalışmaların yeterli olmaması, sektörün başlıca sorunları arasındadır.

Sanayi taşeron üretim düzeyinde kaldı. Ülkemiz yeraltı, yerüstü tüm kaynaklarını, doğal ve kültürel varlıklarını ve insan potansiyelini özel çıkarlar uğruna yok eden bir düzenin boyunduruğu altındadır. Bu yapıda sanayi taşeron üretim düzeyinde kalmaktadır. Üretim potansiyelinin rant ve kayırmacılık ile ithalat baskısından arındırılarak canlandırılması ve ülke kaynaklarının toplumsal yarar için değerlendirilmesi gerekiyor.

Bilimi ve teknolojiyi esas alan, Ar-Ge teşviklerinde tekellere değil ülkenin nitelikli insan gücüne ve öncelikli alanlara ağırlık veren, yerli yatırımcıyı özendiren, koruyan, devletin ekonomideki yönlendiriciliğini toplumsal yarar ilkesi temelinde benimseyen, dış girdilere bağımlı olmayan, laiklik ve sosyal hukuk devlet anlayışı temelinde istihdam odaklı, planlı toplumsal kalkınmayı öngören politikalar gerekiyor.

Siyasal ortamın da bu yönde, ekonomiyi, sanayiyi, üretimi, ithalata fazla bağımlı olmayacak bir ihracatı, sanayileşmeye yönelik yatırımlar ile mühendisliği destekleyici bir değişime uğraması gerekiyor. Bu noktada belirtmek gerekir, iktidarın övündüğü ve belirli sermaye kesimlerine kaynak transferi işlevli yol, köprü, vb. büyük projeler öncelikli toplumsal gereksinimler değildir.

Bu iktidar döneminde mühendisliğe, meslek örgütlerimize saldırılar artmış, TMMOB Kanunu’nun değiştirilmesi defalarca gündeme gelmiş, bilimsel mesleklerin değersizleştirilmesi, itibarsızlaştırılması yanı sıra vasıflı insan kaynaklarımız “gidiyorlarsa gitsinler” hoyratlığına maruz kalmıştır.

Türkiye’nin yeni, yepyeni bir yöne ihtiyacı var

Hangi konu olursa olsun, bütün her şey, Türkiye’nin yeni, yepyeni bir yöne ihtiyacı olduğunu gösteriyor. Odamız ve üst Birliğimiz TMMOB, meslek-meslektaş sorunları ile sanayi, tarım, gıda, enerji, ulaşım, eğitim, sağlık gibi ülke ve toplum sorunları arasındaki kopmaz bağlardan hareketle ülkemiz ve halkımızın çıkarlarını temel alan kamucu planlama, üretim, kalkınma, istihdam, adil vergi, adil bölüşüm politikaları ve bu yöndeki bir demokratikleşme gerekliliğine inanmaktadır.

Ülkemizi sürekli ekonomik, sosyal, siyasi krizlere ve yoksullaşmaya sürükleyen tek adam rejiminin geleceğimizi yok etme çabasına karşı, ülkemizi eşitlikçi, özgürlükçü, demokratik, laik, kamucu temeller üzerinde yeniden inşa etmek için tüm birikimimizi seferber etmek durumundayız. Ülkemizin içinde bulunduğu karanlığa karşı aydınlığı; sömürücü, baskıcı otoriter yönetim anlayışına karşı demokrasiyi, hukuku, temel hakları ve özgürlükleri; ırkçılık, milliyetçilik, mezhepçilik ve düşmanlıklara karşı barış içinde bir arada yaşama kültürünü; tek değerin daha fazla kâr etmek olduğu piyasa ve rant ekonomisine karşı kamuculuğu temel alan; üreten, sanayileşen, hakça bölüşen bir Türkiye mücadelesinin büyütülmesi gerektiği açıktır.

Büyük hayat pahalılığı, barınma krizi, yayılan işsizlik ve yoksulluk, Anayasal haklarını kullanan göstericilere uygulanan şiddet, her gün tanık olduğumuz hukuk dışı gözaltılar, tutuklamalar, kumpaslara karşı dinmeyen toplumsal muhalefetin demokratik Türkiye özleminin büyütülmesi gerekmektedir. Barışçıl demokratik gösteri haklarını kullanan tutuklu gençlerin hepsi derhal bırakılmalı, üzerlerindeki tüm kısıtlamalar kaldırılmalıdır. 

İşçi, kamu çalışanı, çiftçi, hukukçu, sağlıkçı, öğretmen, akademisyen, öğrenci, mühendis, kadın, emekli, kiracı, işsiz, yoksul, tüm toplum kesimlerinin yükselttiği istemler aslında yeni ve bambaşka bir Türkiye’dir. Odamızın tutumu da bu yöndedir, safı burasıdır.”

TESKON’un yalnızca bir kongre değil; aynı zamanda bir bilgi üretim ve paylaşım platformu olduğuna dikkat çeken TMMOB Makina Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Ziya Haktan Karadeniz, açılışta yaptığı konuşmasında “Burası bir mesleki gelişim alanı, bir vizyon sahasıdır. 32 yıl önce mütevazı bir fikirle yola çıkan bu organizasyon, bugün binlerce mühendis, akademisyen, sektör temsilcisi ve öğrenciye ulaşan dev bir organizasyon haline gelmiştir” dedi. Bugüne kadar TESKON’da 1.564 bildirili sunum, Farklı platformlarda 299 ayrı oturum gerçekleşmiş, 5.268 kayıtlı kongre delegesi, 39.100 kongre katılımcısı, 1.679 fuar katılımcısı ve 108.912 fuar ziyaretçisi ağırlandığına dikkat çeken Ziya Haktan Karadeniz, “Bu rakamlar sadece sayısal büyüklüğü değil, aynı zamanda TESKON’un Türkiye’de tesisat mühendisliği alanındaki düşünsel ve teknik birikime yaptığı katkıyı da açıkça ortaya koymaktadır” dedi.

TESKON’un zaman içerisinde bir okul, bir fikir platformu haline geldiği ifade eden Ziya Haktan Karadeniz; Bu yıl kongreyi bu yapının kurumsal gelişimine büyük katkı sunan, MMO İzmir Şubesinin Kurucu Başkanı Ekrem Bulgun anısına düzenlediklerini açıkladı. 16. Ulusal Tesisat Kongresi’nin bu yıl ki ana temasının ‘Tesisat Mühendisliği ve Yapay Zeka’ olduğunu belirten Ziya Haktan Karadeniz, enerji verimliliği ve sürdürülebilirlik konusuna dair firma ve sektör temsilcileri, akademisyenler, öğrenciler, mühendis ve teknisyenlerin katılacağı kongrede 41 oturumda toplam 135 bildiri sunumu yapılacağını vurguladı.

“Tesisat Mühendisliği ve Yapay Zeka” ana temalı Teskon Sodex fuarının bu yıl da dünya düzenini etkileyecek konuları ele alacağını ifade eden,

Türk Tesisat Mühendisleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Seçil Kızanlık İskender ise açılışta; “Aslında bina verimliliği ve tesisat teknolojileri, yapay zekaya dayalı dönüşümün tam merkezinde yer alıyor. Binalar, dünya çapında enerji tüketiminin yüzde 40’ından ve karbon emisyonlarının yüzde 30’undan sorumlu. Bugüne kadar kullanılan geleneksel sistemler, sürdürülebilirlik kaygısından çok konfor ve maliyet optimizasyonuna odaklandı. Ancak iklim değişikliği artık bize bu yaklaşımın sürdürülebilir olmadığını gösteriyor. İşte burada, yapay zekâ destekli bina sistemleri devreye giriyor” diye konuştu.

Bugün, akıllı tesisat sistemleri, dinamik enerji yönetimi ve otonom iklimlendirme çözümleri sayesinde binaların enerji tüketimini önemli ölçüde azaltabildiklerini söyleyen Seçil Kızanlık İskender, yapay zekânın verimli su kullanımı, hava kalitesi optimizasyonu ve yenilenebilir enerji entegrasyonu gibi alanlarda devrim yarattığına dikkat çekti. Ancak bu dönüşümün yalnız teknolojiyle gerçekleşmeyeceğinin de altını çizen Seçil Kızanlık İskender, “Sektör olarak bizlerin, mühendislerin, tesisat profesyonellerinin ve karar alıcıların birlikte hareket etmesi gerekiyor. Yapay zekânın sunduğu çözümleri sadece verimlilik için değil, karbon ayak izimizi azaltan, sürdürülebilir bir gelecek inşa eden bir araç olarak kullanmalıyız” dedi.

Dört gün sürecek kongredeki tartışmalardan çıkan görüşlerle oluşturulacak sonuç bildirisi ise daha sonra kamuoyu ile paylaşılacak. 

İklimlendirme sektörü teskon+SODEX Fuarı’nda tek çatı altında buluştu.

Hannover Messe Sodeks Fuarcılık A.Ş. tarafından düzenlenen teskon+SODEX - Isıtma, Soğutma, Kilma, Havalandırma, Yalıtım, Pompa, Vana Fuarı İzmir Tepekule Kongre ve Sergi Merkezi’nde katılımcı ve ziyaretçilerine kapılarını açtı. Türkiye’den sektör profesyonelleri, akademisyenler ve öğrencilerin yanı sıra Türkiye’nin birçok ilinden ziyaretçileri ağırlayacak. Fuar 19 Nisan tarihine kadar ziyaretçilerine bekliyor.

teskon+SODEX Fuarı’nın açılışında konuşan SODEX Fuarlar Direktörü Toros Utku;

Fuarın 15 yılı aşkın bir süredir Teskon kongresiyle eş zamanlı olarak düzenlendiğini ifade etti. Kongrede birçok seçkin akademisyen, mimar, mühendis, proje firmalarının yetkilileri ve sektör profesyonelleri teskon+SODEX çatısı altında bir araya gelerek önemli bilgi paylaşımlarında bulunacaklarını açıklayan Toros Utku, “Her iki yılda bir İzmir’de gerçekleştirdiğimiz etkinliğimizde bir önceki kongremizin ana teması ‘Mekanik Tesisatta Dönüşüm’ olarak belirlenmişti. Bu yıl ise hemen her sektörde iklim krizi ve enerji kaynaklarının verimli kullanımına ilişkin hız kazanan dönüşümün ekonomik, çevreyle dost ve sürdürülebilir mekanik tesisat sistemlerinin tasarlanmasını zorunlu kıldı” dedi. teskon+SODEX Fuarı’na bu yıl da Türkiye genelinden güçlü firmaların ve sektör profesyonelerinin katılacağını kaydeden Toros Utku, bu yılki kongrede, enerji verimliliği ve sürdürülebilirlik ilişkisine dair fikir alışverişi yapılarak eğitici bir platform yaratılacağını anlattı. 

TESKON’un yalnızca bir kongre değil; aynı zamanda bir bilgi üretim ve paylaşım platformu olduğuna dikkat çeken TMMOB Makina Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Ziya Haktan Karadeniz, açılışta yaptığı konuşmasında “Burası bir mesleki gelişim alanı, bir vizyon sahasıdır. 32 yıl önce mütevazı bir fikirle yola çıkan bu organizasyon, bugün binlerce mühendis, akademisyen, sektör temsilcisi ve öğrenciye ulaşan dev bir organizasyon haline gelmiştir” dedi. Bugüne kadar TESKON’da 1.564 bildirili sunum, Farklı platformlarda 299 ayrı oturum gerçekleşmiş, 5.268 kayıtlı kongre delegesi, 39.100 kongre katılımcısı, 1.679 fuar katılımcısı ve 108.912 fuar ziyaretçisi ağırlandığına dikkat çeken Ziya Haktan Karadeniz, “Bu rakamlar sadece sayısal büyüklüğü değil, aynı zamanda TESKON’un Türkiye’de tesisat mühendisliği alanındaki düşünsel ve teknik birikime yaptığı katkıyı da açıkça ortaya koymaktadır” dedi.