Isıtma -soğutma temel bir ihtiyaçtır. Bunu sağlayan sistemlerin iklimlendirmeye ilişkin konfor beklentilerini karşılaması beklenir. Özellikle iş yerlerinde çalışma ortamları” yüksek işgücü verimliliği” sağlamak amacı ile konforlu hale getirilir. Bu nedenlerle ısıtma/soğutma sistemlerine olan gereksinim artıyor. 

 

Isıtma-soğutmaya duyulan ihtiyacın artmasının bir nedeni de teknolojidir. Bu konulardaki modern donanımlar, gelişen teknoloji ile hayatımıza girdi. Kimse bir konforu bir kere yaşadıktan sonra kolay kolay bırakma eğiliminde değildir. Bu nedenle de belirtilen konforu sağlayan çözümler vazgeçilmez hale geldi. Yoğun enerji kullanımına ihtiyacı, teknolojik gelişmeler yarattı. Dolayısı ile enerji ile ilgili sorunlar söz konusu olduğunda çözümü de bu çerçevede aramakta fayda var. Teknolojinin doğru ve etkin kullanımı, enerji sorununun çözümüne büyük katkı sağlayacaktır. İleri teknoloji kullanarak; istenilen konfor seviyesini daha az enerji harcayarak temin eden cihaz ve sistemler üretmek etkin bir önlemdir.

 

Biz de ısıtma, soğutma, havalandırma (HVAC) sektörünün dünya çapında lider firmalarından biri olarak bu konuda teknolojik yeniliklerle çözüm bulma noktasında çaba sarf ediyoruz.

Danfoss’un yeniliklerini, yaratıcı, araştırıcı yaklaşımını dünya ile eş zamanlı olarak Türkiye’ye getiriyoruz. Danfoss Isıtma Çözümlerinin ürün yelpazesine bakarsak; termostatik radyatör vanalarından, oda termostatlarına, döşemeden ısıtma sistemlerinden, balans vanalarına, ısı pompalarına ve oradan da ısıtma kablosu uygulamalarına (DEVI) uzanan ürünleri görürüz. Bu ürün ve çözümlerin tasarım, üretim ve pazara sunulmasındaki temel felsefe; “konfor” ve “enerji tasarrufu” olarak özetlenebilir. Temel yaklaşım; daha az enerji ile istenilen konfor seviyesini temin edecek çözümler üretmektir.

 

Isıtma-soğutma ve havalandırma sistemlerinde ana girdi enerjidir. 

Kullanıcıların enerji için yaptıkları ödemeler noktasında ciddi sıkıntıları var. Bunlar; artan talebe paralel olarak yükselen enerji fiyatları ile ilgili. Diğer sorunlar da enerjinin temininde yaşanan güçlükler olarak karşımıza çıkıyor. Konuya ülkemiz açısından yaklaşacak olursak; enerjinin çok büyük oranda ithalat yolu ile temin edildiğini görüyoruz. Önceleri akaryakıt olarak ithal ediliyordu, şimdi doğalgaz da bu işin içerisine girdi. 

 

Türkiye için enerjinin toplam ithalat içindeki payı yüzde 20 civarındadır. Bu açıdan bakarsak, enerjinin efektif kullanımı; daha az cari açık anlamına geliyor. 

 

Çıkış yollarından bir tanesi de enerjinin verimli kullanılmasıdır. Bununla kast ettiğimiz de verimli dönüştürücüler kullanmaktır. Örneğin ısıtma amaçlı enerji kullanımında; herhangi bir kaynakta (akaryakıt, kömür, doğalgaz), saklı enerjiyi bir çevirici ile ısı enerjisine dönüştürürüz ve bunu mekanları ısıtmakta kullanırız. Bu noktada çeviricinin verimi çok önemlidir. Biz Danfoss olarak bu çeviricilerin bazılarını tek başına çalışacak üniteler halinde sunuyoruz. Bazıları da ısıtma-soğutma, havalandırma çözümlerinin çeşitli kademelerinde yukarıda açıkladığımız felsefeye uygun rolleri oynamak üzere kullanılıyorlar. Sattığımız ürün ve çözümlerin çok önemli bir bölümünün mucidi Danfoss’tur. Bu açıdan sektörde önemli bir konumdayız. Rakiplerimizin bizi takip etme çabalarını görmek de ayrıca gurur verici.

 

“Termostatik Radyatör Vanası Kullanımı Zorunludur”

Ana kalemlerimizden bir tanesi son zamanlarda gündemde olan termostatik radyatör vanalarıdır. Öngördüğü değişikliklerin 2012 Mayıs ayına kadar karşılanması istenilen bir Enerji Performans Yönetmeliği var. Bu Yönetmelikle; binalardaki ısıtma sistemlerine koyulması öngörülen donanımlardan biri de bu vanalardır. TRV’ler; radyatörlü ısıtma sistemlerinde kullandığımız manuel radyatör vanalarının yerini alacak otomatik vanalardır. Diğer bir ifade ile; ortam sıcaklığını istenilen değere ayarlayabilme imkanı veren, otomatik çalışan ve tasarruf sağlayan radyatör vanalarıdır. 

 

Danfoss TRV’nin mucididir ve bu alanda dünya çapında pazar lideridir. Yönetmelikte bu vanaların gerek yeni binalarda, gerekse mevcut binalarda kullanılması ile ilgili zorunluluk getirilmiştir. 2 bin metrekareden fazla kapalı alanı olan her yeni inşaat, merkezi ısıtma sistemi kullanmalı ve eğer radyatörlü bir sistemi seçmiş ise; bu radyatörler TRV ile donatılmalıdır. 

 

“15 Derece Değiştirilemez Alt Limitli Termostatik Radyatör Vanalarını Ürettik”

Burada yeni yönetmeliğin getirdiği diğer bir zorunluluk da iç mekanda bağımsız birimlerin, (örneğin bir daire yada işyeri olabilir) ortam sıcaklığının 15 derecenin altına düşürülmemesidir. Bununla amaçlanan; bağımsız birimler arasında ısı transferinin önüne geçmektir. Örneğin; apartmandaki bir dairenin ısıtma sistemini tamamen kapatıp; ısı transferi yolu ile komşu dairelerden enerji çalmasını engellemektir. Bu noktada getirilecek olan çözüm; işin kullanıcı tercihine bırakılmadan; teknoloji kullanarak otomasyonun sağlanmasıdır.

 

Bu amaçla Türkiye’ye özgü ; 15C “değiştirilemez alt limitli” modelimizi pazara sunduk. Bu aslında Enerji Performans Yönetmeliği’nde işaret edilen bir noktadır. Ama ilgili yönetmelikte, nasıl gerçekleştirileceğine ilişkin fazla detay verilmemiş. Örneğin ısıtma fancoil ile yapılıyorsa otomasyon oda termostatı ile sağlanabilir. Eğer radyatörlü bir sistem söz konusu ise; burada otomasyonu sağlayacak donanım; Termostatik radyatör vanasıdır. Bunu yapmakla yeni Enerji Performans Yönetmeliği’nin beklentilerini karşılama doğrultusunda doğru bir adım attığımıza inanıyoruz. 

 

Termostatik Radyatör Vanaları ile Yüzde 30 Tasarruf !

TRV kullanımındaki amaç; ortam sıcaklığının istenilen konfor seviyesine ayarlanması ve takip edilmesidir. Bu sayede istenilen konfor daha az enerji kullanarak elde edilir. 

Bizde eskiden kalma bir alışkanlık vardır. İyi ısınıp ısınmadığımızı radyatörün üzerine elimizi koyarak anlamaya çalışırız!. Eğer radyatör elimizi yakıyor ise iyi ısınıyoruz deriz! Oysa gerçek algılanandan farklıdır ve bu nedenle gereğinden fazla enerji tüketiriz. Termostatik radyatör vanalarının; gerek yurtiçinde kurduğumuz sistemlerden gerekse yurtdışındaki referanslarımızdan yüzde 30’a varan oranda tasarruf sağladığını biliyoruz. Termostatik radyatör vanası kullanılmadığında kaybedilen enerji, aracınızın trafikte dur kalk yapmasından kaynaklanan yakıt kaybına benzer. 

 

“Kablosuz Kontrol” Özellikli Termostatik Radyatör Vanası

Termostatik radyatör vanalarının dijital gösterge ile donatılmış yeni versiyonlarını da Türkiye pazarına sunuyoruz. Bu yeni nesil vanaların üzerindeki göstergeden oda sıcaklığını sürekli takip etme olanağı var. Ayrıca; ayrı odalardaki radyatörlerin üzerine yerleştirilmiş vanaların bir “merkezi kontrol ünitesinden” proglamlanma ve takibini kablolama yapmaksızın (wireless) gerçekleştiren versiyonları da sunuyoruz. Danfoss’un yaratıcı, trend yaratan yönü burada da ortaya çıkıyor. 

 

“TRV Dinamik İşlevli Bir Donanımdır” 

Tabi ki termostatik radyatör vanası enerji tasarrufu sağlamanın yollarından sadece bir tanesi. Enerji Performans Yönetmeliği ile binalarda yalıtım yapılması, ısı pay ölçerlerin takılması vb. donanımlar  öngörülmüştür. Bunların bir kısmı “statik” diğer bir kısmı ise bir anlamda “dinamik” önlemlerdir. Örneğin ısı yalıtımını “statik” bir önlem olarak değerlendirebiliriz. TRV ise dinamik işlevli bir donanımdır ve değişen koşullara yanıt verecek bir yaklaşımla enerji tasarrufu sağlar. Aslında bir ısıtma-soğutma sistemi şüphesiz yapısı gereği dinamik bir sistemdir. Burada anlatmak istediğim etkisi yadsınamayacak olmakla birlikte ; sadece statik önlemlerin bir enerji tasarrufu sağlamak için yeterli olamayacağıdır. Örneğin bina yalıtılmış da olsa eğer ısıtma-soğutma sisteminiz binanın bu yeni yalıtım (dolayısı ile ısı kaybı) durumuna tepki verecek düzeyde bir otomasyona sahip değilse yapılan yalıtımdan beklenen fayda sağlanamaz. 

 

Termostatik radyatör vanaları; tesisatın gereksinim duyduğu bu otomasyonu büyük ölçüde karşılar ve ister merkezi sistem olsun ister kombili bireysel çözümlerde olsun sisteme kısa sürede ve düşük maliyetle entegre edebileceğimiz ve sonuçlarını da hemen alabileceğimiz bir çözümdür. Bu nedenle ürünlere gittikçe artan bir talep var. 

 

“Pazar Payımız Artıyor”

Sektörün yükselmesini belirleyen unsur taleptir. Talepteki eğilim de gördüğümüz kadarı ile zaman zaman dalgalanmakla beraber yükselme yönündedir. 

 

Termostatik radyatör vanaları ürün grubundaki pazarda en ön sıralarda olduğumuzu söyleyebiliriz. Satışlarımız her yıl katlanarak artıyor. Satış hacmimizdeki artış oranları sektörün genel artış oranlarının çok üzerinde. Bu da pazar payımızı arttırdığımızı gösteriyor. 

 

Bizi rakiplerimizden farklı kılan unsurlar sadece ürün kalitemizle ile sınırlı değil. Ürün, sunum, satış sonrası hizmetler ile bir bütün olarak işi ele alış tarzımıza bakıldığında; farklılığı ortaya çıkaran noktaları görmek kolay. Amacımızı “konfor” ve “ekonomi” sağlamak olarak açıkladık. “Bunu nasıl gerçekleştireceğiz?” noktasına döndüğümüzde bunun bir ekip işi olduğunu daha doğrusu içinde çeşitli aktörleri barındıran bir süreç olduğunu düşündük. “Kimler var aktör olarak?” üretici olarak Danfoss. İkincisi, çözüm iş ortaklarımız dediğimiz bayilerimiz; talebi yaratan müşterilerimiz, bir de kendi ekimiz var. Çıkış noktasında “Ne yapmak istiyoruz?”, “Kimler ile hangi kalitede, nasıl yaparız?” dedik. Can alıcı soru ise: “Nasıl gerçekleştirebiliriz?” idi. 

 

Hedefler hemen hemen bütün firmalar için aynıdır; iyi hizmet sunmak, müşteri memnuniyetini sağlamak... “Ama nasıl?” Bu soruya bulunan cevap, farklılığı yaratan unsurdur. Bizim yanıtımız: “çözüm üretmek” dediğimiz “oyunun” bütün aktörlerinin yaptığı işten memnun kalması ve dolayısı ile oyunun içerisinde kalması için; katılımcıların oyundan beklentilerinin tespiti ve karşılanması aşamasında bizim organizasyon olarak üzerimize düşenleri yapmamızdır. 

 

Bu amaçla önce ayrı ayrı beklentileri saptadık. Üretici olarak “Danfoss ne bekler?” Doğal olarak ürünlerinin satılmasını, pazar payının artmasını bekliyor. Bu Danfoss’u mutlu etmek için yeterli. Çözüm iş ortaklarımıza döndüğümüzde iş görme potansiyellerini geliştirmenin yanında varlıklarını güçlendirerek devam etmelerine olanak verecek düzeyde ticari kazanç sağlamayı amaçlarlar. 

 

Müşterileriz de gereksinim duydukları yüksek kaliteli ürün ve hizmetleri “genel geçer fiyatlarla” temin etmek isterler. Danfoss profesyonellerinin de ; öğrenme, deneyim kazanma, kariyer yapma ve yarattıkları katma değerin karşılığında gelir elde etme talepleri var süphesiz. Sağlıklı bir büyüme ve hizmette süreklilik adına tüm bu beklentilerin adil bir şekilde ve yeterli düzeyde karşılanması şart.

 

“Genel Geçer Fiyatlar”

Müşteriler; iyi kalitede ürün ve hizmeti “genel geçer fiyattan” almak isterler dedik. Genel geçer fiyat; müşterilerin ürünü satın alırken ve kullanırken memnun olacakları fiyattır. Beklentilerin karşılandığı, ürünün tam anlamıyla “ederine aldıklarına” inanacakları bir fiyatı ifade eder. Biz buna “genel geçer fiyat” diyoruz. 

 

Müşterilerimize “satın alma fiyatına değil, toplam sahip olma maliyetine bakınız” deriz. Satın alma fiyatı; ürünü alırken ödediğiniz fiyattır. “Toplam sahip olma maliyeti” ise ürünü satın almak için ödenen bedelin yanında; ekonomik kullanımı süresince yapılacak, sarf malzemesi ve bakım onarım harcamalarını da kapsayan bir yaklaşımı ifade eder.

 

Bu anlamda bakıldığında fiyatlarımızın genel geçerin de ötesinde uygun olduğunu iddia edebiliriz. Ürünlerimiz  konfor seviyesini daha düşük enerji ile gerçekleştirebilecek, daha az servis hizmeti gerektirecek yüksek teknolojili ürünlerdir.